“İş hayatı, bilenlerden çok anlayan ve anladığını eyleme döken insanlara gülümser”
* Kimsiniz ve Kendinizi Ne Kadar Tanıyorsunuz Acaba?
* Kişisel İdealleriniz Belirlendi mi?
* İş mi Yoksa Kariyer mi?
Bu sorularımızın cevabına net olarak cevap veremiyorsanız eğer, lütfen ne kendimize nede işverenlerimize vakit kaybettirmeyelim. Öncelikle sorularımızın cevaplarını bilmek ve sonrasında diğer hedeflere ilerlemekten geçmek zorunda olduğumuzu asla unutmamalıyız.
Önce kendini tanı ki, sonra karşındakini en iyi şekilde anlayabil. Doğru zamanda doğru iletişim, kendini keşfetmek, olumlu özelliklerini kullanmak, başkalarının gözünden nasıl göründüğün, olumsuz özelliklerinden uzaklaşmak, kişisel gelişim, iş ve özel hayatımızda başarılı ilişkilerde dikkat etmemiz gereken konular arasında yer almaktadır.
Kendi alanlarınızı belirlemekten kaçınmayın ve asla korkmayın. Göreceksiniz ki gerek iş gerek özel yaşantınızda pırlanta kadar kendinizi değerli hissedecek ve alanlarınızı net bir şekilde belirlemiş olacaksınız. Zaman o ki sizde farkındalığınızı görecek ve iş hayatınızda belki de belirlemekten ya da telaffuz etmekten bile çekindiğiniz kişiliğe, hedeflere çoktan ulaşmış olacaksınız.
Alanlarımız;
Çevremizdeki insanların bizimle ilgili bildikleri konular. Adımız, kilomuz, cinsiyetimiz, işimiz, burcumuz, tuttuğumuz takım, giyim tarzımız, duygularımız vb. konular Açık Alanlarımız.
Kendim hakkımda bildiğim, başkalarının bilmediği, fobilerim, korkularım, sırlarım, aktarmadığım kendi içimdeki her şey vb. konular Gizli Alanlarımız.
Benim de karşımdakinin de bilmediği, travmalarımız, bilinçaltında yatan durumlar, rüyalarımız vb. konular Bilinmeyen Alanlarımız.
Bizim bilmediğimiz, diğer insanların benimle ilgili bildiği, geceleri dişlerimizi gıcırdatma, bilinçsiz öfke, inkar ve yüzleşmek istemediğimiz vb. konular Kör Alanlarımız.
Gelen olumlu/olumsuz eleştiriler, geribildirimler, kişisel gelişimime sunulan bir hediye niteliğindedir.
Amaç, kendimizi geliştirmek, iyi özelliklerimizi kullanarak, olumsuz özelliklerimizden uzaklaşabilmektir.Kendini başkalarının gözünde bilmek, söyleyenin ifade ettiklerinde haklı haksız düşüncesine girmeden, konuyu alıp, düşünüp, mantık süzgecinden geçirebilmektir.
Uzman Tüyosu
Kendini bilmek, farkindaliğını bilmek, karşıdan manzaranın nasıl göründüğü ve benim görünenleri anlamak
istemem, nasıl anladiğım önemlidir. Johari Penceresi önemli rol model.
Unutmayalım ; “Kendi gücünü bilen, dünyayı bilir.”
Kim olmamız gerektiği ve kendimizi tanımış olduğumuza inanıyor ve bu inanç ile kişisel ideallerimize yön vermeye başlıyoruz…
Önce neyi başarmak istediğinizi düşünmeniz ve sonra da ona bağlı kalmanız gerektiğini asla unutmayın. Sizi motive eden spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı hedefler belirlemeniz ve onları somutlaştırmak için bir yere yazmanız ve daha sonra, hedefinizi gerçekleştirmek için atmanız gereken adımları planlamanız gerekmektedir. Hedef belirleme, ideal geleceğinizi düşünmek, bu geleceğe dair vizyonunuzu gerçeğe dönüştürmek ve kendinizi motive etmek için güçlü bir süreçtir. Bu süreci her kim ne kadar doğru şekilde yönetir ise kendine ve işletmesine çok değerler katacak olduğunu bilmelidir.
Hedef belirleme süreci, yaşamda gitmek istediğimiz yeri seçmemize yardımcı olmaktadır. Neyi başarmak istediğimizi tam olarak bilmek, çabalarımızı nereye yoğunlaştırmanız gerektiğini belirler ve sizi kolayca yoldan çıkarabilecek dikkat dağıtıcıları da hızlı bir şekilde fark etmenize sebeptir.
İş hayatımın ilk serüveninde heyecan ve korku ile başladığım küçük bir hikayemi konu ile bütünleştirmek istiyorum. “Sakarya'nın Hendek İlçesinde dünyaya gelmiş ve eğitim hayatını Adapazarı Ticaret Meslek Lisesinde tamamlamış 93-94 dönemi mezun olan Saliha.. Haziran/94 te diplomamı aldım fakat üniversite hayatımı maalesef başlatamadım ve çalışmam gerekiyordu. Kasım/94 te Hendek'te bulunan bir fındık fabrikasında çalışmaya başlayacaktım, fakat yönetim kurulunun almış olduğu karar nedeniyle idari kadroya dışarıdan personel istihdamı yapılmıyor mevcut çalışan mavi yakalardan en uygun adaylar belirlenerek idari kadroya terfi ediliyordu. Lise mezunu olmam nedeniyle kıdemli mavi yaka olarak makinist pozisyonunda çalışmaya başladım. Tornavida, kerpeten, pense vb hiçbir malzeme ve ekipmanı bilmeyen ben artık bir makinisttim ve tıkanmış fındık hunilerinde bantların çalışmasını sağlamak, bantlara ait makine dairesinde atan boyum büyüklüğünde ki konveyör sistemin çalışmasında olmazsa olmaz lastiklerin/zincirlerin atmasında müdahale ederek tamiratı yapmak görev tanımımızdı. O kadar zorlanıyor ve yoruluyordum ki rahmetli babam kesinlikle artık çalışmamam gerektiğini ve beni her gün kızarak işe gönderdiğini dün gibi hatırlıyorum. Ama pes etmedim o kalem tuttuğum günlerin bedelini bi şekilde alacaktım ve en büyük hedefim buydu olmak zorundaydı. Zaman içinde gün, hafta ve aylar derken bir gün fabrika müdürü tarafından odasına çağrıldım o kadar korkuyorum ki neden diye …. İş kıyafetlerimi çıkarmamı ve ofise geçmemi emretti (ben dedim ki tamam kovuldum) Oysa ki benim görev sürem makinist pozisyonunda tamamlanmış ve artık muhasebe departmanında görevime devam edeceğimi öğrendim, nasıl mutluyum, nasıl heyecanlıyım bunu şuan sizlere kaleme dökebilmem mümkün değil. Gün sonu geldi ve mesai bitti heyecanla evime gittim ve gece ikiye kadar acaba ne yapacağım, yarın ne giymeliyim telaşı içinde ilk muhasebe personeli görevimde neredeyse bilgisayar karşısında uyuya kalıyordum. O kadar değişik ve güzel bir duygu yaşıyordum ki, departmanda görev yapan sevgili İbrahim abim bana her şekilde destek oluyordu ve günler günleri kovalamaya başlarken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan yıllarımı doldurdum ve İstanbul'a gitmem gerekiyordu, Maslak'ta yer alan Holding binamızda görev yapacaktım sanki hiçbir şey bilmiyor gibi hissediyordum. Tek bildiğim bu işi başaracak olmam ve en iyi yerlere hedef koymamdı. Holding te ki görevim kasa sorumlusu oldu, oysa ki ben küçük ilçede yer alan fabrikada düz bir muhasebe personeliydim. Holding kasasına ait anahtarlar tarafıma teslim edildiğinde sanki anahtar beni taşıyordu, ölüyordum korkudan tramvayda ya çalınırsa, ya kaybedersem korkuları ile yıllar yılları kovalamaya devam etti. Ben ne zaman ne şekilde bu günleri görmeye başladım inanın hatırlamıyorum. Sadece bildiğim koyduğum hedeften ve inandığım yoldan asla vazgeçmedim ve yıllar içinde kendimi Mali İşler Müdürü pozisyonunda gördüm. Azmin ve sabrın zaferiydi, inanç ve hedefin kucaklaşmasıydı. Asla kendinizden, isteklerinizden, ideallerinizden vazgeçmeyin. Dipnot, üniversite hayatıma hala devam etmekte olup, ilk mezuniyetimi 2017 yılında tamamladım.”
Neden her zaman hedefler belirlenir? Sporcular, başarılı iş adamları ve her alanda başarıya ulaşan insanların hepsi de kendilerine hedefler koyarlar. Hedef belirleme size uzun vadeli vizyon ve kısa vadeli motivasyon sağlayacaktır, sakın bunu unutmayın!
Neden mi; Çünkü keskin ve açık bir şekilde tanımlanmış hedefler, bu hedeflere ulaşmanın başarısını ölçebilir hale getirir ve önceden anlamsız işkence gibi görünen noktalara ulaşmak sizi gururlandırır. Bu kendinize olan güveni artırır. Çünkü bu süreçte belirlediğiniz hedeflere ulaşmada kendi yetenek ve yetkinliğinizi anlamaya başlarsınız.
Öyleyse Başlayalım…
· Önce zihninizde, hayatınızda ne yapmak istediğinizin (veya önümüzdeki 10 yıl içinde) “büyük resmini” yaratın ve elde etmek istediğiniz büyük ölçekli
hedefleri tanımlamalısınız. Daha sonra, büyük hedeflerinize ulaşmak için onları daha küçük hedeflere ayırmalısınız. ·Planınızı yaptıktan sonra, bu hedeflere
ulaşmak için planınız üzerinde çalışmaya başlamalısınız. İnanın ki anlattığım küçük hikayemizde ki gibi belirlediğiniz hedefleriniz, önümüzdeki beş yıl içinde,
gelecek yıl, gelecek ay, gelecek hafta ve bugün gibi hedeflerle hareket etmeye başlamak için yapabileceğiniz adımlara inecek ve
genel bakış açınızı şekillendirerek bir bakacaksınız ki hedef kucağınızda siz kendinize bile inanamazken her şey şekillenmiş
olacaktır. Hedeflerimizin belirlenmesinde önceliklerinizi sıralamayı unutmayın ve bu sıralama doğrultusunda yolunuza
devam edin ve sonra geçip kendinizi izleyin…
HEDEF = Kariyer + Finansal + Aile + Sanatsal/Fiziksel + Zevk + Yaşam
Uzman Tüyosu
Resmi nasıl tutacağınız ve ne şekilde yansıtacağınız tamamen sizin elinizde
HERKESİN BIR AMACI VAR AMA...
Unutmayın ki; kariyerinize yönelik idealleriniz özel ve mesleki başarılarınızın anahtarı olacaktır.
Bir sonraki sayımızda İnsan Kaynakları Yönetimi' nin en önemli konularından bahsediyor olacağız.
Sabırsızlık ile yeni sayımıza hazırlanmaya başlarken sizlerin de aynı heyecan ile bekliyor olduğunuzu
biliyor ve sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.
YORUMLAR